• Bisigorta Logo
3 dk okuma
Paylaş
9 Aralık 2025

2026 Trafik Sigortası Yönetmeliği: Sürücüler İçin "Adalet" Dönemi Başlıyor

Türkiye'de milyonlarca araç sahibinin bütçesini doğrudan etkileyen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası), tarihinin en köklü yasal düzenlemelerinden birine hazırlanıyor. 1 Ocak 2026 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmesi planlanan yeni Trafik Sigortası Yönetmeliği, sistemin işleyiş mantığını temelden değiştiriyor.

Yıllardır süregelen "Araba mı sigortalanır, sürücü mü?" tartışmasına son noktayı koyan bu yeni yönetmelik, sigortacılıkta "kişi bazlı" dönemin anayasası niteliğinde. Peki, bu yeni mevzuat sürücüler için ne anlama geliyor? Yönetmeliğin satır aralarındaki kritik detayları inceledik.

Yönetmeliğin Temel Felsefesi: "Kullanan Öder" İlkesi

2026 öncesi yönetmeliklerde risk değerlendirmesi büyük ölçüde ruhsat sahibinin üzerindeki araca odaklanıyordu. Yeni yönetmelik ise bu yapıyı tersyüz ediyor. Yeni sistemin temel felsefesi şu şekilde özetlenebilir: "Risk, metal yığınında değil, direksiyon başındaki kişidedir."

Yönetmelik, T.C. Kimlik Numarası ve Sürücü Belgesi üzerinden işleyen dijital bir takip mekanizmasını zorunlu kılıyor. Bu durum, sigorta primlerinin hesaplanmasında aracın marka/modelinden çok, sürücünün geçmiş performansının belirleyici olacağı anlamına geliyor.

Yeni Yönetmelikle Gelen 4 Kritik Yasal Değişiklik

Yeni yönetmelik, mevcut uygulamada köklü değişiklikler öngörüyor. İşte sürücüleri bekleyen yeni yasal çerçeve:

1. Sicil Taşınabilirliği ve "Dijital Sürücü Karnesi"

Eski sistemde araç satıldığında hasarsızlık geçmişi kısmen kesintiye uğrayabiliyordu. Yeni yönetmelik, "Hasarsızlık hakkının kişiye bağlılığı" ilkesini getiriyor.

  • Anlamı: Altınızdaki araç değişse bile, sigorta geçmişiniz (dijital karneniz) sizi takip edecek. 10 yıl kaza yapmayan bir sürücü, hangi aracı alırsa alsın en yüksek indirimden faydalanma hakkını yasal olarak koruyacak.

2. Dinamik Basamak Sistemi ve "Süper İndirim" Tanımı

Mevcut 0-8 basamaklı sistem, yeni yönetmelikle daha dinamik bir yapıya kavuşuyor. Yönetmelik, "Çok İyi Sürücü" (7. ve 8. basamak) ile "Çok Riskli Sürücü" (0. ve 1. basamak) arasındaki prim makasının açılmasını yasal zemine oturtuyor.

  • Anlamı: Kurallara uyan sürücüler için %50'ye varan "Süper Hasarsızlık İndirimi" yasal bir hak haline gelirken, sürekli kaza yapanlar için tavan fiyat uygulaması çok daha yüksek seviyelerden belirlenecek.

3. "Kaçış Yolu" Kapanıyor: Hileli Satışların Sonu

Eski sistemde, yüksek primden kaçmak için araç aile bireyleri üzerine devredilebiliyordu. Yeni yönetmelik, sürücü bazlı takip sistemi sayesinde bu tür "hülleli" satışların önüne geçmeyi hedefliyor.

  • Anlamı: Ruhsat kimin üzerinde olursa olsun, aracı fiilen kullanan ve kaza yapan kişinin sicili bozulacak. Yönetmelik, riskin gerçek sahibini bulmayı amaçlıyor.

4. Ağır Kusurlarda Yaptırım Gücü Artıyor

Yönetmelik sadece maddi hasarlı kazalara değil, trafik kurallarının ağır ihlallerine de odaklanıyor. Alkollü araç kullanımı, kırmızı ışık ihlali veya aşırı hız gibi "ağır kusur" sayılan durumlar, kaza olmasa dahi sigorta primini doğrudan etkileyen faktörler olarak mevzuata giriyor.

Geçiş Süreci: 2026 Öncesi Neden Önemli?

Yönetmeliğin 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek olması, bugünün önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM), yeni sisteme geçiş için verileri şimdiden işlemeye başladı.

Bugünden itibaren 2026'ya kadar geçecek sürede yapacağınız her kaza veya karıştığınız her ihlal, yeni yönetmelik yürürlüğe girdiğinde karşınıza "yüksek başlangıç primi" olarak çıkacak. Tersine, bu süreci hasarsız atlatmak, yeni döneme "yıldız sürücü" olarak başlamanızı ve en yüksek indirim bareminden yararlanmanızı sağlayacak.

Sonuç olarak; 2026 Trafik Sigortası Yönetmeliği, trafikte adaleti sağlamak adına atılmış dev bir adım. Bu yeni dönemde cüzdanını düşünen herkesin, ayağını gazdan çekip kurallara daha fazla dikkat etmesi yasal bir zorunluluk haline geliyor.